Ne güzel kızsın sen! Ne yiğit d - AlıntıSöz
Canım,
Ne güzel kızsın sen! Ne yiğit dost. Tam kötülemişken,
yakışıksız naneler düşünürken çıkar gelirsin.
Yalancısın da. Kurban olayım o huyuna. Kendin
üzgün, bezginken, bana öyle görünmezsin. Yük, yük
dediğin bunlar işte canım. Durup dururken, müzik,
düşler, serseri firar duyuları ve günlük kahrolası bir
alay şu bu varken, kalkıp bi de beni çekip çevirmek.
Ulan İsa mısın ne? Severim oysa onu ama senin halın
başka. İsteyince daniska güzel de yazıyosun. Kokunu,
sesini, nefesinin tükürük karışan serinliğini duydum
âdeta. Atma! diycen ya, inan öyle işte. Her seferinde
bir hal olur bana. Nedir bu şendeki, sen daha iyi bilirsin.
Biliyorum hınzır oğlanın biriyim. İtlik ettiğim de
oluyor. Derken aklıma düşersin, utanır, ezilirim. Ama
günün birinde seni de dinlemiycem galiba. Canın
cehenneme! desene be! Hep çene bunlar!
Diğer Ahmed Arif Sözleri ve Alıntıları
- ?''El, ayak buz kesmiş, yürek cehennem...''
Ahmed ARİF / Karanfil Sokağı - Üzme hiç kendini, ölürüm sonra. Ölmek, hiçbir şey değil. Sen böyle canlı, sıcak, dost, aziz ve en güzeli sevgiliyken ölmek, acı da olsa katlanılır.
- Gitmek,
Gözlerinde gitmek sürgüne,
Yatmak,
Gözlerinde yatmak zindanı.
Gözlerin hani? - Kimselere mecbur olmadım, olmam da.
Yiğitliğim ve rivayet olunan
erkekliğim, bundandır... Ama senin
mecburun olmak, beni hiç mi hiç
küçültmüyor. Aksine yüceltiyorsun,
İNSAN ediyorsun, yaşatıyorsun... - Kayb, berbat ve sessizim... Sessiz ve dolu:(...)
Hınca hınç mısra doluyum. - Ben senin mecburunum - başkaca yokum - yasak şiirimdir her halin ayrı - isyanını seviyorum genç, güzel, cesur...
- Zaten yaptığımız ne ki? Kimsenin karnında açlığı, ayağında yalınlığı ve sırtında çıplaklığı kalmasın diye ömrümüzden bir parça vermek. Hepsi bu.
- Kaderimiz bir tuhafsa, ömrümüzü dolu bir kadeh gibi sindire sindire içemediysek, günahı boynumuza değil.
- Bak nerelere aldın götürdün. Utanmalı, küfretmeli, kendimi öldürmeliyim; bu uzak, manasız ve korkunç düşleri sana nasıl yanaştırabildim diye. Sen ki bir yaşama anıtı olabilirsin. Affet bu "anıt" lafı soğuk, yakışık almadı. Dur bakalım, bir kelime bulmalıyım. Rüya! Ne güzel. hem de kalemden akan bu sızı kadar gerçek.
- Seviyorum seni çıldırasıya...